Yardımlaşmanın En Güzel Yolu ”Karz-ı Hasen”

Borçlanma, iktisadi ve sosyal hayata önemli etkileri olan bir olgudur. Kur’ân-ı Kerîm’de faizi yasaklayan ayetlerin peşi sıra gelen müdâyene (borçlanma) ayeti ve devamında gelen ayetlerle borç alışverişi detaylı olarak anlatılmış ve insanlığa faizsiz borç alışverişinin nasıl yapılması gerektiği konusunda yol gösterilmiştir. Günümüzde daha da karmaşıklaşan borç alışveriş işlemleri ile faiz şüphesinden uzak, helal borçlanmaya duyulan ihtiyaç da artmıştır. Bu konuya İslam’ın getirdiği çözüm ise “karz-ı hasen”dir.

Herhangi bir menfaat gütmeksizin, karşılığını Allah’tan bekleyerek, malın iyisinden, helalinden, gönül hoşluğu ile gösterişsiz olarak Allah yolunda infak etmek, darda kalmış müslümana borç vermek veya verdiği borcun tahsilinde kolaylık sağlamak gibi anlamlarda kullanılan “karz-ı hasen”, kelime manası olarak “güzel bir borç” anlamına gelmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de altı farklı ayette “Allah’a borç vermek” şeklinde mecazen ifade edilen bu güzel davranışı sergileyenler, kat kat mükâfat ve bağışlanma ile müjdelenmektedir.

Hadis-i şeriflerde de teşvik edilen karz-ı hasen, mükâfat yönünden sadakadan üstün tutulmuştur. Çünkü gerçek ihtiyaç sahibine borç vermek, ihtiyacı olmadığı halde sadaka isteyen kişiye sadaka vermekten daha işlevseldir.Diğer taraftan eli darda olan kişiye genişlik vaktine kadar mühlet verilmesi, borcunun bir kısmının veya tamamının bağışlanması ayet ve hadislerde tavsiye edilmektedir. Sadakaya dönüşme işlevi bulunan karz-ı hasen ile eli darda olan kişi rencide edilmeden sıkıntısı giderilebilmektedir. Karz-ı hasen ile başkasının sıkıntısını gideren kişiler aynı zamanda onları faizli borç almaktan yani hem maddî hem manevî yükten kurtarmaktadır. Aynı zamanda borçlu ve alacaklı arasında kardeşlik bağları da güçlenmektedir. Çok yönlü faydalar barındıran karz-ı hasen, İslam iktisadı tarihinde önemli bir araç olarak kullanılmış ve bu alanda farklı uygulamalar ve müesseseler hayata geçirilmiştir. Bu uygulamaların ilkinin hicret sonrası Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tarafından hayata geçirilen muâhât uygulaması olduğunu söyleyebiliriz.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hicretten yaklaşık beş ay sonra, Mescid-i Nebevî’nin inşaatı sırasında, muhâcirler ve ensardan kırk beşer kişilik grupları Enes b. Mâlik’in (r.a.) evinde toplayarak ikişer kişi arasında kardeşlik tayin etmiş ve birbirlerine karşı (diyet ve fidye gibi konular da dahil olmak üzere) yükümlülüklerini belirlemiştir. Muâhât uygulaması yurtlarından ayrılan muhâcirlerin Medine’ye daha çabuk alışmasını, Medineliler’le aralarında sosyal ve iktisâdî açıdan işbirliği ve tecrübe aktarımını sağlamıştır. Maddî ve manevî yönü olan bu kardeşlik uygulaması, muhâcirler ve ensar arasında ortak bir kültür oluşturmuş ve onları dış tehlikelere karşı korumuştur. Günümüzde bu uygulamanın yansıması olarak hayata geçirilen, mültecilere ya da ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yönelik faaliyet gösteren kurumlar bulunmaktadır. Bunlardan örnek olarak gösterebileceğimiz 2018 yılında Sakarya’da bir grup akademisyen tarafından kurulan, kısa adı İKSAR olan İslam İktisadı Araştırma ve Uygulama Derneği’nin karz-ı hasen uygulamasıdır.

İslam İktisadı alanındaki teorik bilgileri pratiğe dönüştürmeyi ve toplumsal bilinç oluşturmayı amaçlayan dernek bünyesinde karz-ı hasen sandığı kurularak ihtiyaç sahiplerine mikrofinans desteği verilmektedir. Sandığa yapılan hibe niteliğindeki bağışlar, gelir getirici faaliyetlerde kullanılması şartıyla girişimcilerin istifadesine sunulmaktadır. En fazla 5.000-TL’ye kadar karz kullandırılan sandıkta, kullanıcılardan fiziki teminat istenmemekte sadece bir kişiyi kefil göstermesi yani sosyal teminat yeterli görülmektedir. Başvurusu uygun bulunan kişi ile karz sözleşmesi imzalanmakta, ayrıca senet düzenlenerek hem başvuru sahibinin hem kefilin imzası alınmaktadır. Geri ödeme süreci, karz verilen tarihten 45 gün sonra başlamakta ve en fazla 12 ay içerisinde taksitler ödenmektedir. Kullanıcılardan herhangi bir komisyon, başvuru ücreti ve enflasyon farkı gibi fazlalıklar alınmamaktadır. Derneğin web sitesinde yayınlanan verilerden (12/08/2020 tarihi itibariyle) 48 kişiye toplamda 294.400,00-TL karz kullandırıldığı anlaşılmakta ve karz kullanıcılarının hikayeleri dernek sitesinde paylaşılmaktadır. Bu hikayelerden de anlaşılacağı üzere girişimci niteliği bulunan mültecilere ya da ülke vatandaşlarına karz-ı hasen yolu ile mikrofinans desteği sağlanmış ve son derece güzel geri dönüşler alındığı görülmüştür. Sürdürülebilirlik konusunda önemli bir gösterge olan karz geri ödenme oranının ise 31 Aralık 2019 tarihi itibari ile %97 olduğu derneğin 2019 yılı faaliyet raporundan anlaşılmaktadır.

Ülkemizde yerel bazda karz-ı hasen verilmesi ve bunun gelir getirici faaliyete dönüşmesi konusunda en yeni ve güzel bir örnek olduğunu düşündüğümüz İKSAR derneğinin bu uygulamasının ülke çapında yaygınlaşması ve karz-ı hasen yöntemi ile farklı gelir gruplarına yönelik kurulacak yeni müesseseler aracılığıyla İslam iktisadının faize karşı en etkili araçlarından biri olan karz-ı hasenin uygulama alanının genişlemesi ümit edilmektedir.

Kaynak

Hadid Sûresi 11. ayet ve dipnotu: http://feyzulfurkan.com/sureler/hadid-suresi/

İbn-i Mâce, Sadakât, 19

2/Bakara,280 – (Tirmizî, Büyû”, 67; Müslim, Zühd, 74)

TDV İslam Ansiklopedisi, Hüseyin Algül, “Muâhât” maddesi,

İslam İktisadı Araştırma ve Uygulama Derneği (İKSAR) web sitesi